4 Şubat 2015 Çarşamba

Kanser ve Hipnoz

Hipnoz, derin rahatlama ve yüksek dikkat odaklanmasıyla karakterize edilen, bilinçaltına ulaşmayı amaçlayan bir durumdur. Zihin, hipnoz sırasında trans halindedir. Trans ve benzeri durumdayken kişi telkinlere daha açık hale gelir. Dolayısıyla hipnoz, ağrı, kaygı ve bağımlılık gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı düşünülen davranışların ve alışkanlıkların değiştirilmesinde kullanılabilir. Tedavi yöntemi olarak Hipnoz ya da diğer adıyla Hipnoterapi  ile birçok sağlık sorununa çare bulmak ya da etkisini azaltmak elimizde...

Hipnoterapide Kontrol Kimin Elinde? Hipnoterapi uygulayan kişinin hipnoz ettikleri kontrolünü ellerinde bulundurduklarına dair yanlış bir inanış vardır. Aksine, hipnoterapinin temel amaçlarından biri, hastaya kendi davranışları, duyguları ve bedensel fonksiyonları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olması için yardım etmektedir.

Kanser ve Hipnoz 
 2007 yılında yapılan bir araştırmada, meme kanseri ameliyatı geçirmiş 200 kadın incelendi. Araştırmacılar operasyon öncesi hipnoz uygulanan hastalarda, ameliyat sırasında verilen anestezi miktarının daha az olduğu, sonrasında duyulan acının şiddetinin daha kısa sürede geçtiğini ve uygulanan işlemlerin daha az zaman aldığı tespit edildi. Ameliyat öncesinde psikolog desteği gören hastalara kıyasla, 15 dakika boyunca hipnoz uygulananlarda; mide bulantısı,yorgunluk ve tıbbi operasyon sonrası duygusal dalgalanmanın daha az görüldüğü bildirildi.


Hipnoz ve Kemoterapi
Kemoterapi sözcüğü telaffuz edildiğinde bile kanser hastalarına korkulu rüya yaşatırken, hipnoz ile kemoterapinin yan etkilerini azaltmak ve toksik ilaçları tamamen  bir şifa aracı haline getirmek mümkün. 2007 yılında yayımlanan bir araştırma, hipnozun, kemoterapinin neden olduğu mide bulantısı ve kusmayı önemli ölçüde azaltabildiğini ortaya koydu.

Hipnoz ve Meme Kanseri
Meme kanseri tedavisinde ortaya çıkan sık görülen bir yan etki de sıcak basmasıdır. 2008 yılında, daha önceden meme kanserine yakalanmış ve hastalığı yenmiş 60 kadınla yapılan araştırmaya göre; hipnoz, meme kanseri hastalarında sıcak basmasının önlenmesine yardımcı olabilmektedir. 5 hafta boyunca sürdürülen çalışmanın sonucuna göre; haftada 50 dakikalık seanslar halinde uygulanan ve evde kendi kendine hipnoz uygulayan katılımcılarda, sıcak basması sıklığının ve şiddetinin %68 daha az görüldüğü tespit edilmiştir.  

ABD'de Hipnoz Uygulamaları 

Tıp bilim adamları tarafından hipnozun tıbbi araç olarak uygulanması ilk defa Amerika Birleşik Devletleri'nde  Milton Hyland Erickson önderliğinde modellenmiş ve tedavi dünyasına girmiştir. Erickson modern medikal hipnozun babası olarak anılmaktadır. Hipnozun saygı duyulan bir tedavi aracı haline gelmesinde büyük payı bulunan Erickson, modern hipnozun Eriksonyen Hipnoz metodu ile hastalıkların tedavisinde kullanılmasına önderlik etmiştir. Dolayısıyla ABD, hipnoza yabancı değildir. New York'ta bulunan Mount Sinai Tıp Merkezi onkolog hekimlerinden Doçent Dr. Guy Montgomery, CBS Haber kanalına verdiği röportajında özellikle meme kanserinde hipnoz uygulanan hastaların psikolojik olarak heyecan, endişe gibi durumları daha iyi kontrol ettiklerini belirtmiştir.

Zeynep Pelin ATAMAN



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder